21 Temmuz 2012 Cumartesi

BEBEK BAKIMINDA BABALARIN DESTEĞİ ŞART!!!

Dünyaya bir bebek getiriyorsunuz ve bunu anne-baba olarak planlıyorsunuz ama bebeğin gelişimi, beslenmesi, uyku düzeni hatta kişilik eğitimi de dahil %99 anneye görev düşüyor.  Anne kavramının, bebek üzerindeki etkisi tartışılmaz. Prof. Dr. Sabiha Paktuna; '7/24 ANNEYE GÜVENLİ BAĞLANMA'  isimli kitanında, annenin, bebek, çocuk üzerindeki önemine çok ayrıntılı değinmiş. Çocuklarda oluşan tikler, hastalıklar, uyku bozuklukları, öfke nöbetleri hatta otizmin bile 7/24 methoduyla kontrol altına alınabileceğini ya da tamamen sona ereceğini canlı örnekler ile kitabında anlatmış. Tabi ki önemli olan; annenin hamilelikten itibaren bebeğiyle iletişim içerisinde olması ve gerçekten onu anlayabilmek için çaba harcaması gerekir.

Babalara gelince; onların da başlıca görevleri, sürekli bebeğini düşünen ve bakımını üstlenen annenin daha fazla uyuyabilmesi, dinç ve mutlu bir kadın olabilmesi için, elinden geleni yapması gerekir. Mutlu bir bebek yetiştirmek istiyorsak; sinir sistemimizin kuvvetli ve hayat dolu olmamız çok önemlidir.Bebek bakımından yani geceleri uykusuz emzirmek, gündüzleri de aynı rutini devam ettirmek ve ağlayan bebeğine çaresizce sevgi vermeye çalışmak bir süre sonra anneyi tüketecek ve bebeğiyle oyun oynama veya ona hikayeler anlatma enerjisini kendisinde bulamayacaktır. Çocuğuyla kaliteli zaman geçiremeyen bir annenin, sosyal anneden yani yardımcı anneden hiçbir farkı kalmayacaktır. Belki de bu tutum, anneye saygı yerine, annenin mecburiyetiymiş gibi çocukta bazı şımarık tepkilere yol açacaktır.

Bu konuya değinme sebebim, hem Çocuk Gelişimi Kursunda, hem de  staj yaptığım anaokulunda gözlemlediğimiz problemli çocukların gözümü korkutması. Özellikle annelerin bu konuda kendilerini daha çaresiz hissetmesi ve tabi ki babaların daha rahat tutum sergilemesi.

Babaların; çocuk beslenmesi, gelişimi, uykusu vs... gibi konularda bizim kadar bilgi edinmeye çalışması beklenemez tabi ki. En heyecanlı, en bebeğine düşkün baba bile siyasi veya tarih kitapları okumayı, gazetelerin altını üstüne getirmeyi tercih eder. Onları çaktırmadan eğitmek malesef yine bize kalıyor :-))) Örneğin dün akşam eşim, sipariş verdiğim kütüphaneyi kurmaya çalışırken, hemen TRACY HOGG EBEVEYN CANKURTARAN SETİ' mi açtım ve içindeki  dvd'yi koydum. Çok ta iyi yaptım.  Şiddetle bu seti almanızı tavsiye ederim ve oturup babası ile izlemenizi öneririm. Böylece, babası da kendine düşen görevleri bu dvd ile tamamen uygulamalı anlamış olur. DVD'de;  Tracy Hogg; 15 ebeveyn ve 15 farklı bebeğin, 15 yorucu problemini evlerinde zaman geçirerek, nasıl düzene sokuyor ve babaları nasıl konuya dahil ediyor görmüş oluyorsunuz.

 Ben, D&R  mağazalarında sadece kitabı bulabiliyordum ( Bebek bakım sorunlarında mucize çözümler) ama internetten aşağıdaki linkten sipariş vererek, set halinde almış olursunuz.
 http://www.dr.com.tr/Kitap/Tracy-Hogg-Ebeveyn-Cankurtaran-Seti/Melinda-Blau/Egitim-Basvuru/Aile-Cocuk/Aile-Cocuk/urunno=0000000379676

19 Temmuz 2012 Perşembe

BADE'NİN ÇAMAŞIRLARI İÇİN DALİN SIVI DETERJAN KULLANIYORUM


  • Bebeklerin cildi erişkinlerden çok daha hassastır. Kullanılan temizlik malzemesine bağlı olarak kolaylıkla alerjik reaksiyon gelişebilir. Sadece bebek giysileri için olan deterjanlar kullanılacağı gibi, kokusuz ( parfümsüz) ve renksiz deterjanlar da kullanılabilir. Sabun yerine çamaşır deterjanları tercih edilmelidir. Sabunlar kumaş dokusuna zarar verebilmektedir. Kıyafetleri yıkamadan önce mutlaka yıkama talimatı okunmalıdır.
  • Bebek çamaşırları için ağartıcı, yumuşatıcı ve güçlü leke çıkarıcıları kullanılmamalıdır.
  • Bebek giysileri alındıktan sonra mutlaka yıkanıp öyle kullanılmalıdır. Saklanırken naftalin ve güve ilaçları kesinlikle kullanılmamalıdır.

BİR ÇIRPIDA OKUDUĞUM KİTAP....

 

Kitaba başladığımda aşağıdaki paragraftan çok etkilenmiştim. Gerçekten mükemmel diye birşey yok. Ne kadar okusan da, ne kadar deneyim kazansan da mükemmel olmak imkansız. Anne olmak demek hatasız olmak demek değil elbette........

"Evet, anneler de insandır… Anne simgesi hepimizin gözünde sabırlı, hoşgörülü, verici, fedakâr, kendini hiç düşünmeyen, güler yüzlü, sadece başkalarını ve çocuğunu düşünen, çocuk bakımı, eğitimi, psikolojisi hakkında her şeyi bilen veya bilmesi gereken, bilmesi beklenen, hiç kızmayan, sinirlenmeyen, kocaman yürekli süper kadınlar halinde canlanır. Anne her zaman evde, her zaman hazır, çocuğunu bekler, hiç kendi işleri ile meşgul olmaz, çocuğununkilere hep öncelik tanır, bundan dolayıdır ki sinirlenmez, kızmaz, üzülmez, her şeyi sabırla dinler, çocuğa nasıl bakılacağını, nasıl besleyeceğini, nasıl konuşacağını bilir, çünkü anne evde doktordur, anne hemşiredir, pedagogdur, psikologdur, aynı zamanda öğretmendir, dadıdır, çok da iyi bir aşçıdır, hizmetçidir ve arkadaştır, dert ortağıdır, ama aynı zamanda disiplini sağlayan otoritedir de vs… vs… vs… ve anne, bütün bunları kızmadan, sinirlenmeden, sabırla, daima güler yüzle yapar… Söyler misiniz? Böyle bir anneyi tanıyan var mı?"

 


17 Temmuz 2012 Salı

BEBEĞİNİZİN ZEKA GELİŞİMİ İÇİN GÜNDE 2 SAAT OYUN OYNAYIN

Bebeğim doğar doğmaz ne oynayabilirim diye düşünmeyin. Mutlaka günde 2 saatinizi sizinle birlikte oyun oynayabileceği aktivite zamanı olarak ayırın ve bundan taviz vermeyin. Oyunlar, bebeğinizin zeka gelişimi için çok önemli olduğu kadar el, kol, bacak, göz koordinasyonu yani motor gelişimini erken dönemde geiştirebilmesi için en faydalı aktivite. Sizin birebir oynayamadığınız zamanlarda ise yataklarının üstüne asılan dönenceler, oyun halıları ile bebeğiniz zamanını geçirirken aynı zaman da eğlenerek gelişimini hızlandırır. Sizin için seçtiğim video, yeni doğan bebekle başbaşa vakit geçirdiğinizde, çok basit 10 aktivite. İyi seyirler :-))

http://www.youtube.com/watch?v=2NhGInJlGvceni

NASIL KURUCAM BEN BU OYUNCAĞI .-))

Ben neden kullanma klavuzlarından veya haritalardan falan anlamıyorum??  Zaten çok sevimsiz geliyor bana onları okuyup çözmeye çalışmak. Sağolsun eşim de böyle ama ona sayıları ver anında çarpsın bölsün. Hiç hesap makinesi bile kullanmadan müşterileri arayınca koca koca paraları kafadan hesaplar söyler vs... Bizim beynimizin hangi bölümünde tahtalar eksik acaba?? Bu klavuz veya harita işini harika bir şekilde halleden insanlar var ve şak diye olayı çözüp kocaman park yatağı falan kuruyor, evine  kocaman  kütüphane yapıyor.. İmreniyorum onlara.Zaten bu tipler genellikle İKEA abonesi oluyor. Bizim evimizde İkea'dan çöp sepeti bile yok :-)) Mağazaya  hiç uğramıyoruz bile çünkü biz kurulum, murulum yapabilen bir çift değiliz :-) Şu anda Badeciğimin Fisher Price Yağmur Ormanı karşımda duruyor, tabi parça parça geldi ürün... O bana bakıyor, ben ona... Çok ta merak ediyorum nasıl çalıştığını .-(( üfffff

WEEWELL BEBEK TELSİZİ HİÇ TE FENA DEĞİL ....


İnternetten sipariş ettiğimiz Weewell bebek telsizi dün akşam geldi. Bence çok güzel çünkü babası özellikle interkom özelliği olsun istiyordu ve bunu bulmuştuk. Fiyatı da özeliklerine göre çok uygun, 220-250 tl arası fiyatlarla internetten satılıyor.

Kitapçığını okudukça daha çok beğendik. Benim en çok sevdiğim özelliği bir sürü ninni, doğal melodiler yani kuş sesleri, su sesi falan gibi bebeği sakinleştirmesi için uzaktan bile olsa müdahale edebiliyorsunuz. Mesela ağladığında siz yanına koşarken, babası telsizden hemen müzik falan açabilir veya bebekle konuşabilir.  Bu arada, biz karı-koca teknoloji özürlüyüz ama Bade sayesinde kullanma klavuzu veya parçalı gelen ürünlerin kurulması gibi konularda pratik yapmaya başladık bile .-)))

Ürün özellikleri şöyle ;

     300 m çekim mesafesi,

  • İnterkom karşılıklı konuşma,
  • Titreşim,
  • Mp3 çalara bağlanabilme,
  • LCD ekran ve ekran ışığı,
  • 2 dakikalık ses kaydı,
  • 5 melodi,
  • Isı alarmı,
  • Dijital ses ve hassasiyet kontrolü,
  • Gece ışığı,
  • Ses seviyesi ayarı,
  • Ses seviyesinin görsel gösterimi,
  • Işık ayarı,
  • Zaman & alarm ayarı,
  • Alan dışı alarmı,
  • Düşük pil uyarı gösterimi,
  • 16 Temmuz 2012 Pazartesi



    (KİTAP ÇOK TAVSİYE EDİLİYOR AMA SANIYORUM BAZI KATI METHODLAR DA VAR. BEN  DE HENÜZ OKUMADIM AMA MUTLAKA ALACAĞIM.  KİTABI UYGULAYAN ANNELER; ÇOK RAHAT ETTİĞİNİ SÖYLÜYORLAR !!!!)

    KİTABIN ARKA KAPAK YAZISI
    Geceleri deliksiz uyuyan, gündüzleri iştahla yemeğini yiyen, kendi başına sıkılmadan oyun oynayabilen, ne zaman ne istediğini anlayabildiğiniz bir bebek büyütmek... Kulağa erişilmesi güç bir hayal gibi geliyor değil mi? Tracy Hogg'un yardımıyla bu hayali gerçeğe dönüştürebilirsiniz.

    Şimdiye kadar bebeklerin aslında bir dilleri olduğunu fark etmiş miydiniz hiç? Siz fark etmediyseniz kısacık hayatında binlerce bebeğe fısıldayan kadın Tracy Hogg bunu sizin için yaptı.

    Tüm bebeklerin aslında her şeyin farkında olduğunu ve dünyaya gelir gelmez minik patron koltuğuna oturduklarını keşfeden yazar bu eşsiz kaynağında anne babalara bilinçli bir eğitimin kapısını açıyor. Patron koltuğunu bebeklere kaptırmamanın yollarını sabırlı deneyimleriyle anne babalara anlatıyor.

    Doğumdan üç yaşına kadar geçen süreçte beslenme, uyku alışkanlıkları, tuvalet eğitimi, duygu ve davranış sorunlarına kalıcı, akılcı ve uzlaşmacı çözüm yolları sunan bu kitap, anne ve babalara bebekleriyle birlikte bir kez daha büyüme ve hayattan keyif alma şansı tanıyor.

    Yazar:Tracy Hogg
    Yazar:Melinda Blau

    HAMİLELİKTE 36. HAFTAMA GİRDİM, SABIRSIZLANIYORUM!!!

    Bade Hanım içimde coşmuş durumda, ittiriyor, komple vücuduyla dönmeye çalışıyor ama sığmadığı için yapamıyor. Babası elini koyduğunda eskiden utanırdı ve dururdu ama şimdi selam veriyor, topuğuyla falan ittiriyor. Komik oluyor bu bebekler :-))) Ben de artık kızımla yüzyüze tanışmak istiyorum. Bu sıcakta hergün saatlerce yürüsem acaba 37-38. hafta da gelir mi ??? Neyse ben yine doğal sürecine bırakıyım zaten sevgili doktorum Cengiz Alataş tatile gitti ve özellikle rica etti. Tabi bu işler rica ile olmuyor ama en azından 37. haftaya kadar arada bir dinlenmemi  istedi :-)) 35. haftamda birazcık kanamam olmuştu ve plasentam hafif sağa kaymıştı çünkü hep ayaktaydım veya koşturuyordum. Hayırlısı bakalım .-))))

    15 Temmuz 2012 Pazar

    BEBEK KIYAFETLERİNİ ALIRKEN HESAPLI OLMAK LAZIM AMA HAMİLE BAKIM VE ALIŞVERİŞİNİ İHMAL ETMEYİN

    Hamile olduğumu  ilk duyduğumda inanılmaz bir heyecan yaşadım.. İnternetten veya mağazalardan devamlı bebek kıyafeti bakıp, kız olursa şunu, erkek olursa bunu alırım falan diye aklımı oynatma noktasına geldim. İlk blog yazılarımdan biri Gucci bebek koleksiyonuydu .-))  Zamanla hamileliğin doğal sürecine girerek, bir dolu araştırma yapmaya başladım. Neler giydirsem psikolojisini bir kenara bırakıp ne okusam da kendimi hazırlasam, anneliği nasıl öğrensem, nasıl eğitsem, nasıl emzirsem, mamaya geçince ne yedirsem vs... düşünceleri ile hergünümü dolu dolu internetten, kitaplardan okuyarak geçirdim. Tabi ki kız olduğunu öğrendiğimizde koşa koşa alışveriş merkezine gidip; birkaç gün kokoş olma  hakkımızı kullandık :-)) el kadar bebeğe alttan çıtçıtlı fırfırlı gömlek, tütü, dantelli çamaşır falan aldım. İlk aylarda genelde alttan çıtçıtlı body giydiriliyormuş ama ben yine de ne yapar eder benim aldıklarımı da giydirip en azından resimlerini çekerim diye düşünüyorum.

    Hamileliğin ortalarına ve özellikle sonlarına doğru NASIL BİR ANNE OLUCAM? diye daha fazla paniklemeye başladım. Bu arada hergün aldığım kitaplar, oda hazırlıkları, bitmek bilmeyen ihtiyaç listeleri, hastane oda süsleri, bebeğin motor gelişimi için dönenceler, oyun halıları, müzikler vsss derken kıyafet konusunu biraz daha arka plana attım. Zaten dolabı dolu ve alışverişe meraklı anneannesi, babaannesi muhtemelen Bade Hanımla tanışınca kendilerini hiç tutamayacaklar :-)) Bu yazımın aslında özeti şu, yeni hamile olan anneler ve baba adayları bence baştan her ay ufak ufak ihtiyaçları alarak bütçenizi  dengeleyin. Sonuçta normal hayatınız yani gezme, tozma, tatiller, özel ihtiyaçlarınız da devam ediyor .-)) Bu arada hamilelikte kendinizi güzel hissetmek için kendinize daha fazla bakım için de ayrıca bütçe ayırın. Özellikle kıyafet konusunda dikkat edin, sakın eşorfmanla gezen hamilelerden olmayın. Rujunuz, allığınız eksik olmasın.Sokakta tanımadığınız insanlardan bile iltifat alınca keyiflenip mutlu oluyorsunuz, tabi bebeğiniz de içerde gülücük atıyor

    BEBEĞİNİZİ TEK BAŞINIZA YIKAYABİLİRSİNİZ

    Bebeğim doğmadan önce yaptığım alışverişlerde genellikle tek başımayken kullanabilceğim ürünler seçtim. Beni en çok korkutan, minnacık bebeği yıkamaktı. Bir sürü  yabancı video izledim, size de tavsiye ederim çok zevkli oluyor. Örneğin google'a ' newborn baby first bath veya first feed, first talk ..... yazın ve videoları seçin. Genelde herkes tek el ile başınının altından tutup, diğer eliyle bebeğin vücudunu sabunluyordu. Buna tek başıma cesaret edemeyeceğim için çok güvenli bir banyo almaya karar verdim. Şansıma tek bir videoda bir model gördüm ve tüm internette aradım. Mothercare Caroussel'de tek kalmıştı buldum ve aldım. Fisher Price'ın minik banyo takımı, oyuncak falan da var ama asıl en önemlisi üzerinde çok kalın bir file var. Ben banyo içine sonradan takılan incecik fileleri güvenli bulmuyorum açıkçası. Benim aldığım biraz daha pahalı ama çok güvenli yani bebeğinizi yıkamak için mutlaka iki kiş uğraşmanıza gerek yok.

    Videodaki abla gibi rahat rahat bebeğinizi yıkayabilirsiniz. Kolay gelsin .-))
    http://www.youtube.com/watch?v=dGlr5RxDrgk&feature=relmfu

    HAMİLELERE VEYA YENİ ANNELERE KİTAP ÖNERİLERİ

    Bebeğinizi Beklerken Sizi Neler Bekler?

    Yazar : Arlene Eisenberg, Heidi E. Murkoff, Sandee E. Hathaway
    Yayınevi : Epsilon Yayınevi
    Hekim seçiminden gebelik teşhisine, egzersizden doğum seçeneklerine, ikinci gebelikten ikizlere, gebelik sırasında cinsel ilişkiye kadar pek çok konuda yararlı bilgiler veren bu kitap gebelik sırasında sık sık ya da ender görülen pek çok semptoma da değiniyor.
    BEBEĞİNİZİ BEKLERKEN SİZİ NELER BEKLER'de; gebelik, doğum ve doğum sonrasına ilişkin tüm aşamaları bulabilirsiniz. Babaların da bu kitaptan çok yararlanacağına inanıyoruz.
    ( BEN AY AY HAMİLELİK KİTABINI DA ALIŞTIM AMA HAFTALIK OKUMAK DAHA ZEVKLİ, BAŞINIZA GELECEKLERİ BİLMEK DAHA HEYECANLI :-))

     
    Yayın Evi: Mikado Yayınları
    Yazar: Lesley Regan
    Hamilelik, hayatta çıkacağınız en önemli yolculuklardan biridir. Lesley Regan, mesleki uzmanlığı ile bir anne olarak kendi deneyimlerini birleştirip hamileliğin tam olarak ne olduğunu en başından itibaren hafta hafta anlatan dünyaca ünlü bir doğum uzmanıdır. Bu kitabıyla Regan, karmaşık tıbbi terimlerin üzerindeki sisi kaldırıp hamile kalma anından, yeni doğan bebeğinizi emzirmenize kadar geçen sürede her gelişmeyi anlamanıza yardımcı olmaktadır. Hafta Hafta Hamilelik kitabı, alanındaki son dakika bilgilerini ve gelişmelerini de esas alarak, bebeğinizin rahimdeki inanılmaz gelişimini anlatmaktadır. Kendi fiziksel ve duygusal değişikliklerinizden doğum öncesi bakımınıza kadar, açıklamalar yapıp tavsiyelerde ulunarak, güvence vererek bu olağanüstü ve harika sürecin zevkini çıkarmanız için size yol göstermektedir.

    Yazar : Haluk Yavuzer
    : Remzi Kitabevi
    Araştırmalar, çocukluk yıllarında kazanılan davranışların yetişkinlikte, bireyin kişilik yapısını, tavırlarını, alışkanlıklarını, inançlarını ve değer yargılarını büyük ölçüde biçimlendirdiğini ortaya koymaktadır. Bu nedenle, bebeklik yıllarından başlayarak bireyin desteklenmeye, ön koşulsuz kabul, ilgi ve saygı görmeye, paylaşmayı öğrenmeye ve bilgiyi özümsemeye gereksinimi vardır. İşte bu kitap, erken gelişim yıllarının önemi nedeniyle, hem bu dönemdeki gelişim özelliklerini, hem de olması gereken uyarıcı ve sevecen yakın çevre koşullarını ana - babalara anlatmayı amaçlamaktadır.

    Babymoov Rapido Bébédelice Yemek Hazırlama Seti/ Sterilizatör

    Bade'nin alışverişinde aldığım en pratik ürünü paylaşmak istedim. Geçen gün, makineyi denedim, bana bile çok kolay geldi :-)))
    Bebek alışverişi yaparken mutlaka internetten fiyat araştırın. Ben mağazadan almıştım ama internette çok daha uygu fiyata bulunabiliyor. Hem biberonları, emzikleri vs.. sterilize ediyor, hem sebzeleri buharda pişiriyor, sol tarafta pişmiş sebzeleri koyunca püre yapıyor, hem de sakladığınız süt veya mamaları ısıtıyor. Benim gibi görsel olarak uygulamasını görmeden kullanma klavuzundan anlayamazsanız http://www.youtube.com/watch?v=DyQ46loM0tY&noredirect=1  tanıtım videosunu izleyin.

    YAŞASIN DOĞUMA ÇOK AZ KALDI

    Yarın sabah itibariyle hamilelikte 36. haftama giriyorum. Uzun zamandır blog yazmadım. Bu arada neler mi yaptım?? İş yerimi tamamen kapattım ve bir daha ticaret yapsam bile mutlaka gerçek bir ortak, destek ile böyle işlere girişmeye karar verdim çünkü hem yıprandım, hem yoruldum.

    Neyse konuyu uzatmıyım; hamileliğimde yine de boş durmadım ve hala devam ettiğim 'ÇOCUK GELİŞİMİ' kursuna başladım, paralel olarak Florya'da evime yakın Aydın Çocuk Evi'nde staj yaptım. Bu arada anneler için bu okulu şiddetle tavsiye ederim çünkü kurucusu Psikolog Oya Pakyürek, 30 yıllık deneyimi ile 1989'da okulu kurmuş ve sürekli her çocuğu takip ediyor. Öğretmen kadrosu deneyimli ve kalıcı.Kuruluşundan beri çalşan öğretmenler var ve kendi çocukları da orada büyüyor. Benim için en önemli konu ise öğretmenler gerçekten çocukları seviyorlar, asla işini yapmak için orada değiller. Çocuklara sarılmaları, dokunmaları, öpmeleri çok içten ve 0-6 yaş için özgüven gelişimi böylelikle  okulda da gelişmiş oluyor. Eğer çevrenize hava atma merakınız yoksa yani illa çok tanınmış okul olsun sonra elalem ne der psikolojisinde değilseniz, bu okul Florya civarı için gayet başarılı.

    Yani neticede, anneliği henüz deneyimlememiş olmama rağmen hamilelik sürecimde bol bol bilgi birikimi yaptım. deliler gibi kitap okudum ve hala devam ediyorum. Tüm blogcu anneleri okudum, tavsiyelerini dikkate aldım. Umarım pratikte de uygulayabilirim.

    Bu arada son olarak, hamilelikte bana sorulan en sık soruyu, tüm bayanların korkusu olan kilo alma korkusunu biraz yenmek adına tavsiye vereceğim. Yukarıda ki resim yani bu hafta çekilen artık her an doğurabilirim durumu. Bence çok fena gözükmüyorum üstelik 13 kilo aldım ama hamilelik öncesi 48 kilo, çırpı bacaktım. Tavsiyem şu; hamile kalmayı planlarsanız ve zayıf değilseniz mutlaka kilo verin, hamile kaldığınızda ise sakın 'NASILSA HAMİLEYİM, BU BENİM HAKKIM' psikolojisine girmeyin çünkü hamur işi, yağlar, tatlılar bebeği beslemiyor aksine siz çok kilo alıp şekerinizi yükseltip, damar tıkanıklığına sebep olarak bebeğiniz üzerinde risk yaratıyorsunuz. Benim 3o civarı  kilo alan arkadaşlarımın bebekleri 40. haftada 2.200 kg doğarken sağlıklı beslenenler 36-37. haftalarında 3.300 kg bebek doğurdu. Ben bol kalsiyum yani inanılmaz peynir ve yoğurt,( malesef süt içemedim midem bulandı) bol yeşillik, özellikle roka, maydanoz vs... çok faydalı, bol çorba ve balık tükettim. Bebeğim ise gayet sağlıklı kilo alarak doğuma hazırlanıyor :-))  Beslenme dışında; çok haraket edin mutlaka, sakın kendinizi bırakmayın yoksa karnınız büyüdükçe haraket edemezsiniz. Ben kışın Titanic Otel'e üye oldum ve bol yürüyüş bandı, bisiklet yaptım arada sırada da yüzdüm. Bahar gelir gelmez açık havada devam ettim yürüyüşlerime. Bunu zevkli hale getirmek için müzik ve kızım Bade ile ilgili hayallerimi yanıma aldım :-))))  Bu arada, ilk üç ay, ben de çok hamur işi tükettim çünkü midem bulanıyordu ve hamurla bastırıyorsum. Benim kilom o zaman fırladı ama bulantım geçince hemen salata ve ızgaralara döndüm. Herkese, zevkli hamilelikler diliyorum....

    14 Ocak 2012 Cumartesi

    HAMİLELİĞİNDE BENİM KADAR KAYGILI VAR MI?

    Merhaba;

    Hamile olup ta; benim kadar kaygılanan var mıdır çok merak ediyorum... Bebeğime bu kaygıları yansıtıyorum diye çok üzülüyorum ama elimde değil.... Hamile olduğumu söylediğim bir arkadaşım bana öyle birşey söyledi ki kabusum oldu. İlk hamileliğinde; bebeği içinde 2,5 aylıkken ölmüş; o yüzden fazla heveslenmemem gerektiğini söyledi resmen.. Paranoyak oldum ve üç hafta da bir doktor kontrolünü bekleyemiyorum. Çok uzun geliyor. Geçen gün evimin yakınında bir merkeze gidip ultrasona girdim. Tabi orda da sık sık ultrasona girilmez falan diye öğüt verdiler... Amerika'da bir alet varmış ve evde anne babalar istedikleri zaman; anne karnındaki bebeğin kalp atışlarını dinleyebiliyorlarmış.. :-))))

    4 Ocak 2012 Çarşamba

    BEYAZ LEBLEBİ MİDE BULANTIMI BİRAZ GEÇİRİYOR

    İlk aylarda hamileliği sıkıcı yapan tek şey mide bulantıları. Yesem mi? yemesem mi? açlıktan mı bulanıyor acaba? Midemi bastırsın yiyim..... offff bastırmadı gidip kusucam :-(( Hep ekşimiş bir suratla gezmek istemiyorum ama aklım hep midemde napıcam ben??  Birkaç avuç beyaz leblebi yiyim bari biraz geçirsin..

    GUCCİ BEBEK TAŞIYICI (KANGURU)


    GUCCİ YENİDOĞAN BEBEK KOLEKSİYONU SÜPERRR!!






    Sevgii anne adayları; Gucci'yi incelediniz mi?? Ben bakmaktan kendimi alamıyorum ve üstelik cinsiyeti belli değil.... Tabi bebekler devamlı büyüyor diye kıyafetlere çok para vermeye gerek yok diyebilirsiniz :-)).Bence de öyle ama nasıl olsa ikinci çocuğumu da yaparım ve kardeşine de kalır diye dayanamayp alabilirim :-))

    1 Ocak 2012 Pazar

    2012' DE EVLİ, MUTLU, ÇOCUKLU OLMAYI SEÇMEK!!!

    Küçükken erkeklerin daha şanslı olduğunu düşünürdüm çünkü daha özgür davranabilirler ve hiç eleştiri almazlardı. Ben hep onlarla yarıştım aslında :-) Eskiler dermiş ya 'kadının okumuşu cadı olur' diye ... işte ben de o modeldim.  Ha çok okuyup doktor veya avukat mı oldum ...Hayırrr..çünkü dersler konusnda tembeldim. İte kaka Saint Benoit'yı bitirdim ama okulumu hala çokkk severim.... Sonra kolay yoldan, üniversite sınavında dil kitapçığını çözdüm ve Fransızca Öğretmenliğini şeçip elimde bir meslek olsun istedim. Ben sadece devamlı kitap okurdum. Okul çıkışları Taksim'e uğrar ve kendime kitap okuyup kahve içebileceğim mekanlar bulurdum. Favorim Atlas Pasajı Sefahathane 'ydi mesela :-)

    Neyse konuyu dağıtmayalım ama ben okudukça daha da özgür olmak ve erkeklerden farksız yaşamayı savunurdum. Kendimce savaş açmıştım. Evlenmek, çoluk çocuk, düzenli hayat saçma gelirken; şu anda 33 yaşında bir anne adayıyım. Düzen ve rutin denilen kavramların tam göbeğinde oturuyorum ama çok mutluyum....

    Erkeklerle olan savaşım sevgili kocamı tanıyınca bitti çünkü kadın olmanın şanslarını uzun zamandır yaşayanlardanım...Erkek erkekliğini bilmeli ve çok güçlü bir kadınla birlikte olmayı avantaja çevirmeli... Yani pasifleşmek yerine; He-man veya King Kong şevkatiyle yaklaşmalı :-)) İşte böyle bir kocanız varsa çok şanslı bir kadınsınızdır....Hem destek olun , hem sırtıızı dayayın....Kıymetini bilin ve şükredin...Böyle bir kocanız henüz yoksa o zaman dua edin, secret yapın:-)) kuantumla ilgilenin !!!!!

    Kadın olmanın en büyük şansını  ise şu sıralar yaşıyorum !! İçimde büyüyen bir can var ve kalbi atıyor . Eskiden bu bana hayal gelirken yani tam bir özgürlük düşmanı olduğunu düşünürken.... 'Zevklerimden nasıl vazgeçerim hamileyken!!!' diye boş boş büyük laflar ederken....Tam 7 mm boyu var yani daha 1,5 aylık ama beni en sevdiğim şaraptan, kahveden ve sigaradan nefret ettirecek kadar disiplinli.

    İşte!!! Çılgın bir rutin içerisindeyim... Bekar heyecanlardan farklı ; çok daha sadık ve son durağımı tahmin edebildiğim bir hayatın tam ortasındayım... Bu benim seçimimdi ve mutluluğumu paylaşmak istedim....

    2012''nin ilk gününde; seçimlerinizin gönlünüze göre olmasını ve hepsine ulaşabilmenizi diliyorum.....

    Begüm Uğur